4 Nisan 2014 Cuma

KERDOĞAN



Onursuzumuzsun bizim…

İş aynasıdır insanın bizde lafa değil icraatlere baktık ; elimize ne sürdüyse yüzüne onu sürdük  boşbakanın .
Bir ülkenin başçalanı  için  elbette söylenecek çok söz vardır ;   Erdoğan da 12 yılda  hayatımızdan , zamanımızdan çalarken ;   bize de neler söyletti neler. Hayatta herkesin kötü anıları olmuştur ; 80 darbesinde işkencelere maruz kalmak , 90’larda en ağır sert baskılarla karşı karşıya bırakılmak ve şimdi 2000’lerde (RTE) seninle tanışmak gibi.
Tabi yine en vahimi  2000 li yıllarda dünyaya gelen  kardeşlerimiz henüz sensiz bir dünyayı tanıma ve yaşama şansı bulamadılar.
Yeni faşist rejimler oluşmuş , hükümetler değişmiş , yeni yöneticiler getirilmiştir bu ülkenin başına
ancak ;  bir türlü rejimin baskıcı otoriter ve faşizan yüzü ile önce kürt halkının karşı karşıya gelmesi nin makus talihi bir türlü kırılamamıştır.
Erdoğan döneminde de bu böle oldu  Kürt sorunu yoktur bakışlı politikalarıyla Kürdistanda katliamcı bir hareket çizgisinde ilerliyen Erdoğan  kürt gençliğine kendini Kerdoğan olarak tanıtmakta elinden geleni yaptı. Nitekimde Kürtler için Kerdoğandan başka birşeyde olamadı .

Aynı zaat Türkiye de gezi ayaklanmamızda halkına biber gazı ve tazikli su dışında bir şey reva görmez iken bizim içinde  Recep Tazyik Gazdoğan’dan başka bir şey olmadı.
Keza kendi izleyicisi içinde durum değişmedi ;  Dış güçlerin oyunu, uluslararası büyük bir komplo dedi, kendi yandaş gazetelerin arasında bile “Atma Recep din kardeşiyiz” itirazları yükseldi…
Dönüp de bu kez eylemlerin arkasında ” yerli faiz lobisi” var dedi. Oysa halk gördü ki onun başbakanlığın döneminde servetlerine servet katan faiz lobisinin borsa düşecek diye eylemlerden ödü kopuyordu…
Şimdi söylüyoruz sayın boşbakan ; Bunların hepsi çapulcu diyipte; çapulcu sözcüğünü halka sevdiren sen değilmiydin ?
“Camiye saygısızlık ettiler, bira içtiler” diye dindar insanları kışkırtmaya çalıştın. Bizzat o caminin din görevlileri  tarafından yalanlandın.

Yine aynı keza daha düne kadar Haramilerle kol kola giren  kardeşlerdiniz ,   peki bugun  ne oldu?  öküz öldü ortaklık mı bozuldu  ?  ‘’ haşaşiler’’  yolsuzluklarını ortaya döktüğünde halkımızdan yükselen sesin  Hırsız Tayyip Erdoğan dışında bir şey mi olacağını bekliyordunuz sen ve iktidarın ?

Yine bu ülkede Meraklı komşu, huysuz ev sahibi, jinekolog Başbakan  varken bu  vajina bekçisinin  dışında   kadının beyanı hiç esas olurmuydu ?
Nitekim olmadı da ; Kabataş'ta başörtülü bacıyı 80-100 kişilik üstleri çıplak, deri eldivenli adamlar tartakladı, kadının kucağında bebeği vardı, acımadılar bir de üstüne idrarını yaptılar dediğinde esas olan tabi yine bizim ahlak bekçisinin beyanıydı ; Buna karşılık peki iş başörtülü ‘’ bacımıza ‘’ uzanıncaya kadar     hangı mağdur edilen  kadının beyanı esas alındı mahkemelerınızde karakollarınızda ?

Bütün ötekileştirilenler yok sayılanlar , devletin tunç eli ile karşı karşıya bırakılanlar kuşkusuzki ateş ve barut altında bir yaşam inşa etmişlerdir . Biz ezilenler içinde yukarda belirttiğimiz gibi herzaman bir başbakandan öte bizim   için bir  ‘’Yalancı Hırsız tayip -  Kerdoğan –  Gazdoğan ‘’isimleri ile belirttiğimiz bir diktatör var oldu.
Ama kesinlikle Erdoğanın bunca belirgin özellikleri en başta bir diktatör sıfatını hak ettiriyor kendisine.
Parti, hükümet, medya ve devlet erkânı üzerindeki hâkimiyeti burjuva demokrasilerinden ziyade çıplak diktatörlüklerle yönetilen ülkelerde görülebilen bir modele dayanıyor. Tedirginleştiği ve paniklediği zamanlarda her diktatör gibi öfkelenip ve anında “one minute” moduna geçmektekte.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder